Ticari Davalarda Yargılama Usulü Nasıldır?
Ticari davalar, ticaret mahkemesi olarak görev yapan özel mahkemelerce görülen davalardır. Türk Ticaret Kanunu (TTK), ticari davaların görülmesinde özel bir muhakeme usulü belirlemediğinden yargılama usulü bakımından diğer davalardan herhangi bir farkı yoktur. Ticari işlere uygulanacak olan hükümler ile adi işler arasında pek çok farklılık bulunmaktadır. Bu konuda bilgi almak ve merak ettiğiniz soruları sorabilmek açısından internet sayfalarını üzerindeki ilgili online firmalara bakabilir ve buradan detaylı bir şekilde inceleme yapabilirsiniz.
Ticari Davalar
Türk Ticaret Kanunu 4. maddesine göre deliller, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan hükümlere tabidir. Belli bir değeri geçmeyen ticari davalar görülürken davalarda, basit yargılama usulü uygulanır. Ticari olmayan davalarla tek farkı, belli bir sınırın altında bulunan davalarda basit yargılama usulünün uygulanıyor oluşudur.
Ticari Dava Çeşitleri Nelerdir?
Ticari davalar; mutlak ve nispi ticari davalar, bir ticari işletmeyi ilgilendiren havale, vedia ve teklif gibi haklarla ilgili davalar olmak üzere 3 kısma ayrılır. Bu davaları, maddeler halinde şu şekilde özetleyebiliriz:
- Mutlak Ticari Davalar
Herhangi bir unsurun, bağlama noktasının ya da sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkeme kanaatinin rolünün olmadığı davalardır. Tarafların tacir olup olmadığı; bu davaların ticari dava olma sonucuna herhangi bir etkide bulunmayacaktır.
- Nispi Ticari Davalar
Dayanağını, Türk Ticaret Kanunu 4. maddesindeki ilgili ifadeden alan davalardır. İlgili maddeden anlaşılacağı üzere; davanın 2 tarafının da tacir olması ve her 2 tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi halinde davanın ticari nitelik kazanacağı ortadadır. 2 şart bir arada gerçekleşmediği takdirde, dava ticari bir nitelik kazanmaz.
- Bir Ticari İşletmeyi İlgilendiren Havale, Vedia ve Teklif Gibi Haklarla İlgili Davalar
Bu tür davaların ticari dava olarak sayılabilmesi için sadece bir tarafın ticari işletmesine ilişkin olması yeterlidir.